Premium Namibya - Çölün Sonsuzluğu Ve Vahşi Doğanın Büyüsü

Windhoek (1) – Sossusvlei (2) – Swakopmund (2) - Twyfelfontein (2)

Etosha South (2)

THY

  • Afrika’nın kalbine açılacak yolculuğumuz uçuşumuzdan bir önceki akşam İstanbul Havalimanı’nda başlıyor. Saat 22.30’da rehberimizle dış hatlar terminalinde buluşuyor, pasaport kontrolünden geçerken içimizde giderek büyüyen heyecanı paylaşıyoruz. Türk Hava Yolları’nın TK38 sefer sayılı uçağıyla saat 01:40’ta İstanbul’dan havalanıyor, geceyi gökyüzünde geride bırakıp gün doğumunu Afrika semalarında karşılıyoruz. On saatlik yolculuğun ardından saat 10:35’te Johannesburg’a iniş yapıyor, kıtanın güneyindeki bu modern metropolde kısa bir aktarma yapıyoruz.

 

  • Ardından South African Airways’in SA76 seferiyle saat 15:20’de yeniden gökyüzüne yükseliyor, 17:15’te Namibya’nın başkenti Windhoek’e ulaşıyoruz. Hosea Kutako Havalimanı’nda bizi karşılayan yerel rehberimizin gülümsemesiyle, Afrika’nın samimi misafirperverliğini daha ilk andan hissediyoruz. Kısa bir transferle vardığımız lodge tarzı otelimizde doğa ile iç içe huzurlu atmosferinde odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam saatlerinde, kızıl toprağın ve uçsuz bucaksız ufukların arasında sessizce kaybolan güneşi seyrederken, ertesi gün başlayacak Namib Çölü serüveninin hayalini kuruyoruz.

  • Sabah, Windhoek’teki otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Namibya’nın en büyüleyici manzaralarına doğru yola çıkıyoruz. Bugün yaklaşık 350 kilometrelik, 4,5 saatlik bir yolculuk bizi bekliyor. Şehirden ayrıldıktan sonra Rehoboth’un sakin kasabalarından geçiyor, yol boyunca küçük çiftliklerin gündelik yaşamını ve yer yer karşımıza çıkan otantik Afrika pazarlarını gözlemliyoruz. Yol yükseldikçe Naukluft Dağları’nın görkemli siluetleri karşımıza çıkıyor; sarp kayalıkların gölgesinde, uçsuz bucaksız düzlüklerin çöl manzarasına dönüşümüne tanıklık ediyoruz. Öğle saatlerinde, Namib Çölü’nün kalbinde, konumu ve manzarasıyla büyüleyen Dead Valley Lodge’a varıyor, öğle yemeğimizi panoramik bir ortamda alıyoruz.

 

  • Öğleden sonra Sesriem Kanyonu’na gidiyoruz. Yüzyılların rüzgâr ve suyla şekillendirdiği bu doğal oluşum, yer yer 30 metre derinliğe ulaşan duvarlarıyla Namibya’nın jeolojik geçmişine ışık tutuyor. Ardından Elim Dune’a doğru ilerliyoruz. Çölün sessizliği içinde tırmandığımız bu kumul, gün batımında adeta büyülü bir sahneye dönüşüyor. Turuncudan mora evrilen gökyüzü, kızıl kumların üzerinde olağanüstü bir tablo yaratıyor. Akşam, Dead Valley Lodge’un çölle bütünleşen konforunda dinleniyor; yıldızlarla bezeli Namibya gökyüzü altında, ertesi sabahki unutulmaz çöl deneyimi için heyecanla hazırlık yapıyoruz.

  • Günün ilk ışıklarıyla birlikte erken saatte lodgemizde kahvaltımızı ediyor, ardından Namib Çölü’nün kalbine doğru yola çıkıyoruz. Bugün yol kat etmiyoruz; tüm günümüzü çölün sembolik duraklarında geçireceğiz. İlk durağımız, fotoğrafçıların ve gezginlerin ikonik noktası olan Dune 45. Yaklaşık 170 metre yüksekliğe sahip bu dev kumul, sabah güneşinin kızıl tonlarıyla altın gibi parlıyor. Kumu her adımda ayaklarımızdan kayarken zirveye çıktığımızda, ufuk boyunca uzanan dalgalı çöl denizi bize görkemli bir tablo sunuyor.

 

  • Ardından 4x4 araçlarla çölün daha derinlerine ilerleyerek Sossusvlei bölgesine ulaşıyoruz. Burası, milyonlarca yıl boyunca rüzgârın şekillendirdiği kumullar arasında gizlenmiş bir vadi. Kumların arasındaki kontrastı zirveye taşıyan ise Deadvlei. Yüzlerce yıl önce kuruyan akasya ağaçlarının, beyaz kil zeminde siyah siluetler halinde yükseldiği bu alan, adeta dünyadışı bir atmosfer yaratıyor. Çölün suskunluğu, zamanın burada durduğunu hissettiriyor.

 

  • Öğle yemeği için lodgemize dönüyor, çölün ortasındaki bu huzurlu noktada kısa bir dinlenme molası veriyoruz. Öğleden sonrayı dileyen misafirlerimiz havuz başında serinleyerek ya da lodge çevresindeki yürüyüş parkurlarında geçiriyor. Akşam saatlerinde çölün altın rengi, yerini derin bir sessizliğe ve yıldızlarla dolu büyülü bir gökyüzüne bırakıyor. Afrika’nın en çarpıcı doğa harikalarından birinde bir kez daha geceye tanıklık ediyoruz

 

  • Sabah kahvaltımızın ardından çölün kızıl kumlarına veda ederek Atlantik kıyısına doğru uzun ama büyüleyici bir yolculuğa çıkıyoruz. Bugün yaklaşık 347 kilometre, 4,5 saatlik bir rota bizi bekliyor. Yolun ilk kısmında, Namibya’nın en meşhur duraklarından Solitaire kasabasına uğruyoruz. Burada, çölün ortasında bir efsaneye dönüşmüş “dünyaca ünlü elmalı turta” tadımı yapıyor, paslı eski arabaların süslediği nostaljik atmosferde kısa bir mola veriyoruz. Ardından, rüzgâr ve zamanın oyduğu vadilerden geçerek Gaub ve Kuiseb geçitlerinin dramatik manzaralarını izliyoruz. Kayaların arasında kıvrılarak ilerleyen bu rotada çölün suskunluğu, coğrafyanın ihtişamıyla birleşiyor.

 

  • Öğleye doğru, ekvatorun simgesel paralellerinden biri olan Tropic of Capricorn tabelasında duruyor, bu özel noktada hatıra fotoğrafları çekiyoruz. Öğle yemeğimizi, flamingoların ve pelikanların süslediği lagünleriyle ünlü Walvis Bay’de alıyoruz. Bu sahil kasabasında, Atlas Okyanusu’nun tuzlu rüzgârı ve gökyüzünde süzülen kuşların cıvıltısı eşliğinde kısa bir yürüyüş yapıyoruz.

 

  • Günün ilerleyen saatlerinde, Atlantik kıyısındaki Alman koloni döneminden miras mimarisiyle tanınan Swakopmund şehrine ulaşıyoruz. Burada kısa bir panoramik şehir turu yaparak tarihi binaları, geniş bulvarları ve okyanus kıyısındaki sahil yolunu keşfediyoruz. Akşamüstü Swakopmund Plaza Hotel’e yerleşiyor, denizin serin havasıyla çölün kuru sıcaklığı arasındaki kontrastı hissederek günü noktalıyoruz.

  • Sabah kahvaltımızın ardından Namibya’nın Atlantik kıyısındaki doğal zenginliklerini keşfetmeye koyuluyoruz. İlk durağımız, lagünleri ve kuş kolonileriyle ünlü Walvis Bay. Burada katılacağımız tekne turu sırasında Atlantik’in serin sularında yunuslar tekneyle yarışıyor, meraklı foklar bizleri gözlemliyo. Uzakta süzülen pelikanların kanat çırpışlarıyla, denizin tuzlu kokusu ve rüzgârın serinliği günün ritmini belirliyor. Bu yolculuk yalnızca bir doğa gözlemi değil; insanla deniz arasındaki sessiz uyumun da bir hatırlatıcısı oluyor.

 

  • Öğleden sonra, bambaşka bir yüzünü görmek için tekrar çölün içine dönüyoruz. Swakopmund’un güneyindeki Namib Çölü’nün uçsuz bucaksız kumullarında quad safari bizi bekliyor. Altın rengi kum tepeleri arasında motorlarımızın izleri uzanırken, adeta bir masal diyarında ilerliyor gibi hissediyoruz. Rüzgârın şekillendirdiği dalgalı tepelerin üzerine tırmandıkça önümüzde açılan panoramik manzara nefes kesiyor; bir yanda Atlantik’in mavisi, diğer yanda Namib’in sonsuz kızıllığı… Adrenalin ve doğa, bu deneyimde eşsiz bir bütünlük oluşturuyor.

 

  • Akşamüstü otele dönüşümüzün ardından, dileyen misafirlerimiz Swakopmund’un kolonyal mimarisiyle süslü sokaklarında özgürce dolaşabilir veya okyanus kıyısında yürüyüş yapabilir. Akşam yemeği için serbest zamanımızda, şehrin şık restoranlarında deniz ürünlerinin tadına varabiliriz.

  • Sabah kahvaltımızın ardından Atlantik kıyısının serin rüzgârlarını geride bırakıyor, kuzeye doğru yola çıkıyoruz. Bugün yaklaşık 330 kilometrelik, 5 saatlik bir yolculukla Damaraland’ın çarpıcı manzaralarına ilerleyeceğiz. Yol boyunca çıplak kayalıkların, kurak vadilerin ve dramatik tepelerin oluşturduğu manzara, Namibya’nın vahşi ve bakir ruhunu gözler önüne seriyor. Bu topraklarda insan yaşamı azalsa da doğa, bütün ihtişamıyla hükmünü sürdürmeye devam ediyor.

 

  • Öğle saatlerinde, çölün ortasında yer alan bir Himba köyüne konuk oluyoruz. Geleneksel kırmızı toprakla kaplı saç stilleri, deri giysiler ve takılarla kimliklerini kuşaktan kuşağa aktaran Himba halkı, Namibya’nın en özgün etnik topluluklarından biri. Onların gündelik yaşamlarına, evlerinin içine ve ritüellerine tanıklık ederken; kadınların elleriyle hazırladıkları otjize kremi, çocukların oyunları ve köyün doğal ritmi bize bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor. Burada alacağımız öğle yemeği, kültürle doğrudan bağ kurduğumuz unutulmaz bir mola oluyor.

 

  • Öğleden sonra yolculuğumuza devam ediyor ve akşamüstü Twyfelfontein bölgesine ulaşıyoruz. Çöl rüzgârlarının şekillendirdiği kayaların arasında gün batımının kızıllığı bir tablo gibi yayılırken, biz de odalarımıza yerleşiyoruz. Geceyi yıldızlarla dolu gökyüzünün altında, Damaraland’ın mistik sessizliği eşliğinde geçiriyoruz.

  • Sabah kahvaltımızın ardından Namibya’nın en önemli kültürel miraslarından birini görmek üzere hareket ediyoruz. Twyfelfontein kaya gravürleri, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan eşsiz bir açık hava galerisi. Binlerce yıl önce San halkı tarafından kayalara işlenmiş yüzlerce hayvan figürü, av sahnesi ve sembolik motif, avcılıkla ilgili inançlarını ve doğayla kurdukları mistik bağı günümüze taşıyor. Taşların üzerine oyulmuş bu figürler, adeta insanlığın en eski hikâyelerini fısıldıyor.

 

  • Sabahın erken saatlerinde günümüze fil safarisi ile başlıyoruz. Bu bölgede çöl filleri olarak bilinen, zorlu iklim koşullarına uyum sağlamış ender türleri görmek, doğanın yaratıcılığına tanıklık etmenin ayrıcalıklı bir yolu oluyor.

 

  • Öğle saatlerinde yola çıkarak kuzeye doğru ilerliyoruz. Yaklaşık 325 kilometrelik, 3,5–4 saatlik yolculuğumuz boyunca kurak vadiler ve seyrek akasya ağaçları arasında ilerlerken, yol kenarlarında ara sıra antilop sürülerine rastlamak mümkün. Günün ilerleyen saatlerinde Etosha Ulusal Parkı’nın güney girişine ulaşıyoruz. Burada odalarımıza yerleşip akşam yemeğimizi alıyor, ertesi gün gerçekleştireceğimiz tam günlük safari için heyecanla hazırlanıyoruz.

 

  • Gecemizi, Afrika’nın kalbindeki bu efsanevi milli parkın sınırlarında, doğanın kadim sessizliği ve geceyi delen vahşi hayvan sesleri eşliğinde geçiriyoruz.

 

  • Sabah gün doğmadan uyanıyor, erken kahvaltımızın ardından Afrika’nın en ünlü vahşi yaşam alanlarından biri olan Etosha Ulusal Parkı’na giriyoruz. Bugün yaklaşık 22.000 km²’lik devasa bir ekosistemde bütün günü safari araçlarımızla geçireceğiz. Parkın adını veren “Etosha Pan”, kuşbakışı bakıldığında gökyüzüne kadar uzanan beyaz bir tuz düzlük. Yağmur mevsiminde sularla dolarak flamingoları ve pelikanları çekerken, kuru mevsimde vahşi yaşamın en büyük buluşma noktası haline gelir.

 

  • Gün boyunca antilop sürülerinin zarif koşularına, zürafaların incecik boyunlarını akasya dallarına uzatışına tanıklık ediyoruz. Eğer şansımız yaver giderse, Afrika’nın “büyük beşlisi”nden aslan, fil, leopar, bufalo ve gergedanı bir arada görebiliriz. Safari sırasında öğle yemeğimizi park içinde piknik şeklinde alıyor, bu devasa doğal tiyatronun tam ortasında mola veriyoruz.

 

  • Öğleden sonra, parkın farklı bölgelerine ilerledikçe manzara da sürekli değişiyor: tuz düzlüklerinden çalılıklara, akasya ormanlarından su birikintilerinin çevresine… Her bir durakta hayvanların farklı yaşam döngülerine tanıklık ediyoruz. Akşamüstü lodge’a döndüğümüzde günün heyecanı hâlâ üzerimizde oluyor.

 

  • Sabah kahvaltımızın ardından Etosha’daki unutulmaz safari deneyimimize veda ediyor, güneye doğru yola çıkıyoruz. Bugün yaklaşık 431 kilometrelik, 4,5 saatlik bir yolculuk bizi bekliyor. İlk durağımız, yerel el sanatlarıyla ünlü Okahandja zanaatkâr pazarı. Ahşap oyma figürlerden boncuk işlemeli takılara, maskelerden dekoratif objelere kadar uzanan bu renkli pazarda Namibya kültürünü yansıtan özgün el işleri arasında geziniyor, dileyenler alışveriş yapabiliyor. Her bir parça, ülkenin farklı köylerinden gelen ustaların emeğini taşıyor.

 

  • Öğle saatlerinde yol üzerinde keyifli bir mola verdikten sonra başkent Windhoek’e doğru ilerliyoruz. Öğleden sonra şehre varışta kısa bir oryantasyon turuna çıkıyoruz. Alman koloni döneminden kalma mimarisiyle Christuskirche, bağımsızlık mücadelesinin simgesi Independence Museum ve yeşil dokusuyla Parliament Gardens gezimizin öne çıkan durakları arasında.

 

  • Akşam saatlerinde Windhoek’ün en ünlü buluşma noktalarından Joe’s Beerhouse’ta veda yemeğimizi alıyoruz. Geleneksel tatların modern yorumlarla harmanlandığı bu akşam, yolculuğumuzun en keyifli anlarından birine dönüşüyor. Geceyi Windhoek’te geçiriyor, Afrika’nın bize armağan ettiği eşsiz anılarla ertesi günkü dönüş yolculuğuna hazırlanıyoruz.

 

  • Sabah lodgemizde kahvaltımızı ettikten sonra Namibya’daki son saatlerimizi değerlendiriyoruz. Gün doğumunun kızıl ışıklarıyla aydınlanan bu huzurlu sabah, on gün boyunca yaşadığımız benzersiz yolculuğun hatıralarını gözlerimizin önünden geçiriyor. Kısa bir transferle yaklaşık 45 dakikalık, 50 kilometrelik yolculuk yaparak Hosea Kutako Uluslararası Havalimanı’na ulaşıyoruz. Burada Namibya’ya veda ediyor, kalbimizde çölün sessizliği, Atlantik’in serinliği, vahşi doğanın heyecanı ve yerel kültürlerin samimiyetiyle ayrılıyoruz.

 

  • Öğleden sonra South African Airways’in SA75 seferiyle saat 14:30’da Windhoek’ten havalanıyor, 16:15’te Johannesburg’a iniyoruz. Buradaki kısa bekleyişin ardından, Türk Hava Yolları’nın TK43 seferiyle saat 18:00’de yeniden gökyüzüne yükseliyoruz. Afrika ufukları geride kalırken, on gün boyunca kat ettiğimiz yollar, gördüğümüz manzaralar ve paylaştığımız anılar birer birer hafızamızda canlanıyor.

 

  • Geceyi uçakta geçiriyor ve ertesi gün sabah saat 04:40’ta İstanbul’a iniş yapıyoruz. Böylece, Namibya’nın çöl rüzgârlarından Etosha’nın vahşi yaşamına, Atlantik kıyılarından kültürel köylere uzanan bu eşsiz serüvenimizi tamamlıyoruz. Ancak Afrika, ardında bıraktığı izlerle yalnızca bir yolculuk değil, ömür boyu sürecek bir hatıra olarak içimizde yaşamaya devam ediyor.

 

  • İstanbul – Johannesburg – Windhoek gidiş / dönüş Türk Hava Yolları uçuşları ve Johannesburg – Windhoek aktarmalı South African Airways uçuşları (ekonomi sınıfı).
  • Programda belirtilen tüm transferler ve geziler, klimalı özel araçlarla ulaşım.

 

  • Yemekler:
  • 9 kahvaltı
  • 5 öğle yemeği (lodge veya yerel restoranlarda)
  • 6 akşam yemeği (FB ve DBB konaklamalarda dahil)

 

  • Yemeklerde Premium avantaj olarak 2 kadeh içki veya meşrubat.
  • Etosha Ulusal Parkı tam gün safari, Walvis Bay tekne turu, Namib Çölü quad safari deneyimi.
  • Twyfelfontein’de yarım günlük fil safari
  • Himba köyü ziyareti ve Twyfelfontein kaya gravürleri gezisi (UNESCO).
  • Yerel rehberlik hizmetleri
  • Profesyonel Dünya Değişmeden Türkçe rehberlik hizmetleri,
  • Havalimanı – otel – havalimanı transferleri,
  • Tüm giriş ücretleri ve park vergileri,
  • Özel Premium Seyahat Kiti (Dünya Değişmeden’e özel tasarım hediyeler)Seyahat kitapçığı → Detaylı program & notlar,
  • Zoom ön-buluşma → Rehberle tanışma & bilgilendirme,
  • Özel kulaklık hizmeti → Turlar sırasında rehberi net duyabilme,
  • Limitli kişi sayısı → Butik grup deneyimi (maks. 20 kişi),
  • Araçta günlük 2 şişe su,
  • Yemeklerde 2 kadeh alkollü içki veya meşrubat,
  • Yerel rehber & şoför bahşişleri dahil.

  • Vize ücreti ve hizmet bedeli (gerektiğinde).
  • Seyahat sağlık ve iptal sigortası.
  • Programda belirtilmeyen öğle ve akşam yemekleri.
  • Kişisel harcamalar (otel ekstraları, minibar, telefon, çamaşır vb.).
  • Yurt dışı çıkış harcı.
Rota Uçuş No Uçuş Tarihi Kalkış Saati İniş Saati
İstanul – Johannesburg TK 38 12 Mayıs 2026 01:40 10:35
Johannesburg – İstanbul TK43 21 Mayıs 2026 17:55 04:35 (+1)

  • Dünyanın en eski çölünde gün doğumunu karşılamak… Kızıl kumulların tepesinde yükselen ilk ışıklar, sanki binlerce yıldır değişmeyen bir ritüeli yeniden sahneliyor. Ufukta ağır adımlarla süzülen zürafaların gölgeleri, sessizliğin içinde zamansız bir tablo gibi beliriyor. Atlantik kıyısında flamingoların dans ettiği sularda tekneyle yol alırken, yunusların oyunbazlığı ve fokların merakı bu yolculuğa canlılık katıyor. Namibya, doğanın sunduğu en uçsuz bucaksız sahnelerden birini gözler önüne sererken, aynı zamanda bize kendi iç yolculuğumuzun kapılarını aralıyor.
  • Bu yalnızca bir gezi değil; çölün derin sessizliğinde zamanın farklı aktığını, vahşi yaşamın içinde doğanın kusursuz döngüsünü ve yerel toplulukların köklü kültürlerinde insanlık tarihinin izlerini hissetme daveti. Windhoek’in kozmopolit dokusundan başlayıp Sossusvlei’nin kızıl kumullarına, Damaraland’ın mistik kayalarından Etosha’nın uçsuz bucaksız safarilerine uzanan bu rota, her adımda bir başka sürpriz saklıyor. Bir gün antik kaya gravürlerinin önünde insanlığın ilk hikâyelerine dokunurken, ertesi gün safari araçlarında aslanların gölgesinde ilerliyoruz.
  • Namibya, yolcuyu yalnızca coğrafyasıyla değil, ruhuyla da dönüştüren bir ülke. Bu yolculuk, bir Afrika masalını sahici anılara dönüştürmek için eşsiz bir fırsat.
  • Neler Yaşayacağız?
  •  Çölün kalbinde bir gün doğumu: Namib Çölü’nün sembolü Dune 45’in kızıl kumullarında gün doğumunu karşılayacak, gökyüzünün turuncudan mora dönüşünü izlerken bu manzaranın hafızalara kazınacak büyüsüne tanıklık edeceğiz.
  •  Sonsuz vadiler ve ölü ağaçların sessizliği: 4x4 araçlarla ulaşılan Sossusvlei ve Deadvlei’de, yüzyıllardır ayakta kalan kurumuş akasyaların beyaz kil zeminde oluşturduğu dünyadışı atmosferi yaşayacağız.
  •  Jeolojik zamanın derinlikleri: Sesriem Kanyonu’nda, rüzgâr ve suyun milyonlarca yılda şekillendirdiği katmanların arasından geçerken doğanın sabrına hayran kalacağız.
  •  Atlantik kıyısında yaşamın ritmi: Walvis Bay tekne turunda yunusların ve fokların eşliğinde ilerleyecek, flamingoların dans ettiği lagünleri gözlemleyeceğiz.
  •  Adrenalin ve özgürlük: Namib Çölü’nün dalgalı kumullarında quad safari ile hız ve doğanın eşsiz buluşmasına tanıklık edeceğiz.
  •  Kültürle iç içe: Damaraland’da Himba halkı ile buluşarak, kuşaktan kuşağa aktarılan geleneklerini, gündelik yaşamlarını ve zamana meydan okuyan kültürel miraslarını yakından göreceğiz.
  •  İnsanlığın ilk izleri: Twyfelfontein kaya gravürlerinde binlerce yıl öncesinden kalan av sahneleri ve sembolik motifleri okuyacak, San halkının dünyasına adım atacağız.
  •  Afrika’nın vahşi kalbi: Etosha Ulusal Parkı’nda tam gün safariye çıkarak zürafalardan aslanlara, filler ve antilop sürülerinden belki de büyük beşlinin tamamına kadar vahşi yaşamı kendi doğal döngüsünde izleyeceğiz.
  • Şehir ve veda: Başkent Windhoek’te yapacağımız şehir turunda hem koloni döneminden kalan yapıları hem de modern bağımsızlık simgelerini görecek, unutulmaz yolculuğumuzu Namibya’nın en keyifli sofralarından birinde alacağımız veda yemeğiyle taçlandıracağız.

Konaklama (9 Gece):

  • Windhoek – Arebbusch Travel Lodge (2 Gece, BB)
  • Sossusvlei – Dead Valley Lodge (2 Gece, FB)
  • Swakopmund – Plaza Hotel (2 Gece, BB)
  • Twyfelfontein – Twyfelfontein Country Lodge (1 Gece, DBB)
  • Etosha Güney – Toshari Lodge (2 Gece, FB)

1. Pasaport

Yurtdışı seyahatlerde pasaportun seyahat bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay geçerli olması zorunludur. Ayrıca, 10 yıldan eski pasaportlarla seyahat yapılamaz ve yırtık veya yıpranmış pasaportlarla giriş mümkün değildir.

2. Vize

  • Vize başvurusu için en az 6 ay geçerli pasaport gerekir; belgeler, tur hareket tarihinden gidilecek ülkeye göre acente tarafından belirtilen tarihte eksiksiz olarak acenteye teslim edilmelidir.
  • Vize, tura ilk giriş yapılan veya en çok kalınan ülkeden alınmalıdır; aksi takdirde pasaport polisi giriş izni vermeyebilir ve acentenin sorumluluğu söz konusu değildir.
  • Tur iptalinde vize ve sigorta ücretleri iade edilmez. Acente, konsolosluk ile misafir arasında sadece aracıdır; vize onayı alınmaması veya gecikmesi durumlarından sorumlu tutulamaz.

3. Konaklama

  • Otel yıldız kategorisi, her ülkenin yerel otoriteleri tarafından belirlenir ve ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir; bu nedenle acente, otellerin yıldız sınıflandırmasından sorumlu değildir.
  • Tur programında belirtilen otel isimleri yalnızca örnek teşkil etmek amacıyla verilmiştir; aynı yıldız kategorisi şartları korunmak koşuluyla farklı otellerde konaklama yapılabilir.
  • Fuar, kongre vb. yoğun dönemlerde planlı konaklama bölgesinden farklı bir bölgede konaklama yapılabilir. Bu durumda, otel değişikliği tur hareketinden 1 hafta önce yazılı olarak bildirilir.
  • Japonya ve bazı Avrupa destinasyonlarında 3 kişilik oda bulunmayabilir; bu durumda çift + tek kişilik oda kombini uygulanabilir.
  • Yatak tipi talepleri, otel müsaitliğine bağlıdır; çift kişilik yatak yerine iki ayrı yatak olarak konaklama yapılabilir.
  • 3 kişilik odalarda bazı otellerde ek yatak (sofa – açılır yatak) olarak konaklama yapılabilir.
  • Tren, çadır gibi otel dışı konaklama türlerinde; özel tuvalet ve banyo bulunmayabilir, ortak alan tuvalet ve duş kullanımı gerekebilir. Üç kişilik konaklama seçeneği mevcut olmayabilir; bu gibi durumlarda konaklama genellikle çift + tek kişilik düzenlemelerle yapılır. Bu düzenlemeler, gemi turları dışında geçerlidir. Misafirler bu koşulları kabul etmiş sayılır ve acente bu durumlarla ilgili hiçbir sorumluluk üstlenmez.

4. Uçuş Bilgileri

  • Rezervasyon sırasında, pasaportta yer alan isim, doğum tarihi ve pasaport numarasının satış temsilcisine iletilmesi zorunludur. Tüm rezervasyon işlemleri bu bilgiler doğrultusunda gerçekleştirilir. Misafir; rezervasyon aşamasında ilettiği pasaport dışında farklı bir pasaportla seyahate katılırsa, bu durumdan kaynaklanan aksaklıklar, cezai yaptırımlar veya seyahate katılamama gibi sonuçlardan tek başına sorumludur.
  • Havayoluna ait iptal, rötar veya iniş şehri değişikliği gibi durumlar ortaya çıkabilir. Havayolu tarafından yapılan bu tür değişikliklerden acente sorumlu değildir. Gerek seyahat programı gerekse uçuş bilgileri, değişikliklere uyum sağlanarak misafirle paylaşılır.
  • Acenteden alınan iç hat bağlantı uçuşlarındaki değişikliklerden acente sorumlu tutulamaz. Misafir, iç hat bağlantısını kendisi sağlarsa, ana uçuşa bağlantı yapılamamasından doğacak tüm sonuçlardan tamamen kendisi sorumludur. Misafirlerin, iç hat bağlantısı almadan önce satış temsilcisi aracılığıyla mevcut uçuş saatlerini mutlaka teyit ettirmesi gerekmektedir.
  • Grup biletlerinde, gidiş uçuşu kullanılmazsa dönüş uçuşu da geçersiz olur.

5 .Bagaj Politikası

  • Türkiye çıkışlı uçuşlarda valiz hakkı genellikle 20 kg, iç hatlarda 15 kg olabilir. Fazla bagaj ücretleri havayolu kurallarına göre belirlenir; acente bu konuda sorumlu değildir.

6. Tur Programı

  • Programlarda belirtilen geziler rehberin inisiyatifinde herhangi bir nedenden dolayı belirtilen gün/günler dışında başka bir gün yapılabilir.
  • Yerel otoritelerce izin verilmeyen veya mücbir sebeple gerçekleşemeyen turlar iptal edilir, acentenin sorumluluğu yoktur. Şartlara göre mümkünse en uygun alternatif gezi organize edilebilir.
  • Ekstra turlar; minimum katılım sayısı ile gerçekleştirilir.

7. Çocuk İndirimi ve Muvafakatname

  • Çocuk indirimi, yalnızca 2 yetişkin yanında olan belirli yaş grubundaki çocuklara uygulanır.
  • 18 yaş altı reşit sayılmayan çocuklar, ebeveyni beraber turda değilse muvafakatname bulundurmak zorundadır.

8. Sağlık Beyanı

  • Rezervasyon sırasında misafir, kronik hastalık, alerji veya özel sağlık durumu gibi tıbbi bilgileri doğru ve eksiksiz olarak acenteye iletmekle yükümlüdür. Bu bilgilerin doğruluğundan yalnızca misafir sorumludur; acente bu konuda hiçbir yükümlülük kabul etmez.
  • Katılımcılar, rakım farkı, yürüyüş parkurları, merdiven iniş-çıkışları, 4×4 safari gibi fiziksel zorluk içeren aktiviteler öncesinde sağlık durumlarını ve fiziksel yeterliliklerini rezervasyon sırasında acenteye bildirmelidir. Fiziksel olarak bu aktivitelere uygun olmayan katılımcıların, turun akışını veya zamanlamasını etkilemesi hâlinde rehberin inisiyatifiyle bu aktivitelere dahil edilmemesi söz konusu olabilir. Bu durumda acente hiçbir sorumluluk üstlenmez.
  • Bazı ülkeler, sarıhumma, çocuk felci, menenjit gibi hastalıklara karşı uluslararası geçerliliğe sahip aşı sertifikaları talep etmektedir. Bu tür sertifikalara sahip olmayan yolcular, ülkeye girişte reddedilebilir. Acentenin bu belge gerekliliklerini sağlama yükümlülüğü yoktur; bu sorumluluk tamamen misafire aittir. Misafirlerin, acente tarafından belirtilen gerekli belgeleri temin etmekle yükümlüdür.
  • Misafirlerimize, seyahat süresince oluşabilecek hastalık, kaza veya tıbbi müdahale gerektiren durumlar için kapsamlı bir seyahat sağlık sigortası yaptırması önerilir. Sigorta poliçesinin kapsamı, limitleri ve geçerliliği misafir tarafından kontrol edilmeli ve kabul edilmelidir. Sigorta kapsamı dışındaki durumlarda acente hiçbir sorumluluk taşımaz.

9.Seyahat Sigortası

a) Mesleki Sorumluluk Sigortası    

  • Bu sigorta, TURSAB’ın zorunlu tuttuğu ve mesleki yükümlülükleri içeren bir sigortadır. Sağlık ve seyahat iptalini kapsamaz.

b) İptal Teminatlı Seyahat Sağlık Sigortası

  • Talep edilmesi halinde, ek ücret karşılığında düzenlenebilir. Ücret, katılımcının yaşı, gezi süresi ve tur bedeline göre değişiklik gösterir.
  • Bu sigorta, salgın hastalıkları kapsam dışı bırakır.
  • Poliçe, seyahatin başlangıç ve bitiş tarihleri arasında geçerlidir.
  • Gezi sırasında oluşabilecek hastalık veya yaralanmalarda, poliçede belirtilen istisnalar dışında, tüm dünyada 30.000 EUR’ya kadar sağlık ve tedavi masraflarını karşılar.

10. Tur İptal Koşulları

  • İptal ve değişikliklerde “Acente Satış Sözleşmesi” hükümleri geçerlidir.
  • Tura yeterli katılım sağlanmazsa, tur hareketten en az 21 gün önce iptal edilir ve bu durum tüketiciye bildirilir.

11.  Sorumluluk

  • Acente, taşımacılık, konaklama ve diğer hizmetleri üçüncü taraf sağlayıcılar aracılığıyla sunar. Grev, hava koşulları, mücbir sebepler vb. nedeniyle oluşabilecek aksaklıklardan acentenin sorumluluğu yoktur.

12. Diğer

  • Kayıp Eşya: Havalimanlarında, otobüslerde veya otellerde kaybolan, çalınan ya da hasar gören eşyalardan acente sorumlu tutulamaz. Misafirlerin kişisel eşyalarını güvence altına almaları tavsiye edilir.
  • Yemek Düzenlemeleri: Tur kapsamında verilen yemeklerde özel diyet talepleri (vegan, vejetaryen, glutensiz vb.) rezervasyon sırasında acenteye bildirilmelidir. Ancak her destinasyonda bu taleplerin karşılanması garanti edilemez ve ek maliyet çıkabilir.
  • Ekstra Turlar: Ekstra turlar, önceden belirlenen minimum katılım sayısı ile gerçekleştirilir ve bu bilgi tur öncesinde misafirlere yazılı olarak bildirilir. Katılım sayısının belirlenen sınırın altında kalması hâlinde, turun gerçekleşmesi için katılımcılardan kişi başı fiyat farkı talep edilebilir veya tur iptal edilebilir.
  • Hukuki Uyuşmazlıklar: Tura katılım ve ilgili tüm hizmetlere dair taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıklarda Türkiye Cumhuriyeti yasaları geçerlidir. Yetkili mahkeme ve icra daireleri, İstanbul (Merkez) mahkemeleri ve icra daireleridir.

 

İki kişilik odada kişi başı
5700 USD
Tek kişi
6130 USD

Tur Tarihleri

12 Mayıs 2026 - 22 Mayıs 2026
9 Gece - 11 Gün
Tulga Ozan
5700 USD
Ön Rezervasyon
Tulga Ozan

Tulga Ozan

Dünya gezgini, rehber, yazar, belgeselci.
6 kıtada, 170’ten fazla ülke, 1500’ü aşkın şehir…

1976 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümünde eğitim aldı. Henüz lise yıllarında başladığı turizm yolculuğu, onu Türkiye ve Fransa’nın önde gelen seyahat acentelerinde profesyonel rehberliğe taşıdı.

20’li yaşlarında sırt çantasını alıp kendi rotalarını çizmeye başladı. Bugün, 170’ten fazla ülkeyi ve 1500’ü aşkın şehri gezmiş durumda. Gittiği her yerde farklı kültürleri, dilleri, inançları ve yaşam biçimlerini yerinde gözlemledi; her yolculuk yeni bir hikâyeye dönüştü.

2013 yılında bu hikâyeleri “Dünya Değişmeden” adlı ilk kitabında topladı. Bu kitap sadece bir yayın değil; yıllar sonra bir ilham hareketine dönüşecek fikir dünyasının da temellerini attı.

2014’te yönetmen Taylan Barış Kızılöz ile birlikte Rusya’dan Japonya kıyılarına uzanan “Sibirya ve Şamanizm” belgesel projesi üzerine çalıştı. Bu yolculuğun ardından, 2016 yılında “Yolun Açtığı Kapılar” adlı ikinci kitabı yayımlandı.

Belgesel üretimi alanında da aktif olarak yer aldı. İZTV’de yayınlanan “Gezmek İçin Yaşamak” belgeseline katkı sundu.

2019’da Coşkun Aral’ın hazırladığı, Gökhan Acun’un yönettiği “Haberci” programında prodüktörlük yaptı.

2023’te savaşın gölgesindeki Suriye’ye giderek, hem yönetmenliğini hem de prodüktörlüğünü üstlendiği “İki Savaş Arasında: Suriye” belgeselini hayata geçirdi. Bu proje, savaş sonrası dönemi anlatan ilk belgelerden biri oldu.

2020 yılında, gezginliğin sadece bireysel değil, toplumsal bir vizyon da taşıması gerektiğine inanarak “Dünya Değişmeden Gezginler Derneği”ni kurdu. Amaç, genç kuşaklara dünyayı farklı gözlerle, önyargılardan uzak bir bakışla tanıtabilmekti.

2024–2025 eğitim döneminde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Dr. Alper Kırklar ile birlikte “Dünya Değişmeden Belgesel Atölyesi” dersini verdi. Atölye kapsamında öğrenciler Malezya’daki Thaipusam Festivali’nin belgeselini çektiler ve uluslararası festivallere başvurdular.

2002 yılından bu yana gastronomiyle de ilgileniyor. Pek çok restoran ve barın kurucu ekiplerinde yer aldı. Lezzetlerin kültürel kimlik taşıdığına inanarak mutfak kültürünü de yolculuğunun bir parçası haline getirdi.

2004’ten bu yana amatör olarak fotoğraf çekiyor. Yolculuklarının sessiz tanıkları olan kareleriyle hikâyelerini görsel olarak da paylaşmaya devam ediyor. Bugüne kadar birçok kez bireysel ve karma sergilerde yer aldı; bazı sergilerin küratörlüğünü de üstlendi.

Fransızca, İngilizce ve İspanyolca biliyor.
Ve hâlâ… her sabah, gitmediği bir coğrafyanın hayaliyle uyanıyor.

Tulga Ozan

Yorumlar

0 Yorum
Henüz yorum yapılmamış.

Bizi takip edin!

Kara Gemi